Timsah
Çevirmen: Ceyda Aydın
Gorgon Gündem yazılarımız için tıklayınız.
Başı Kesilmiş Timsah Antik Familya Sırlarını Ortaya Döküyor
Ritüelistik olarak başı kesilmiş ve nesli tükenmiş dev bir timsahın kısmen fosilleşmiş kalıntıları bugünkü timsah türlerinin nasıl evrimleşmiş olabileceğini açıklıyor.
Çin’in güneyinde keşfedilen yeni türün, 6 metre uzunluğunda ve yaşadığı ortamdaki besin zincirinin tepesinde olduğu tahmin ediliyor. Çin’in güneyine gerçekleşen insan göçleri ve bunu takip eden avcılık, türün sadece birkaç yüz yıl önce neslinin tükenmesine sebep olmuş olabilir. Keşif, antik Çin uygarlığı hakkında bilinen her şeyi etkileyebilir.
9. yüzyılda, Çin’in Tang Hanedanlığı döneminde, Han Nehri’nin deltasında güney Çin kasabası Guangdong’da yaşayan insanlar, bir timsah sorunuyla karşı karşıya kalmışlardı. Bununla birlikte bakış açınıza göre yerel timsahların bir insan sorunu yaşadığını da söyleyebilirsiniz. Tarihi kayıtlara göre bir hükümet görevlisi ve şair olan Han Yu, timsahları uyarmış ve hatta bölgeyi terk etmeleri için onlara birer domuz ve keçi kurban etmiştir. Bu tehditleri algılamayı başaramayan timsahlar yerlerinde kalmaya devam etmiş ve yeni elde edilen kanıt ışığında kaçınılmaz sonlarıyla tanışmışlardır.
On iki yüzyıl sonra, Tokyo Üniversitesi’nin bir parçası olan Üniversite Müzesi’nden Profesör Minoru Yoneda, Japonya Nagoya Üniversite Müzesi araştırma görevlisi Masaya Iijima ve Çin Hefei Teknoloji Üniversitesi’nden Jun Liu, kendilerini yeni bir türün iki kısmen fosilleşmiş veya alt fosil olarak tanımlanabilecek parçalarını incelerken buldular. Bu canlılar muhtemelen MÖ 14. ve 10. yüzyıllarda öldürülmüştü; yani Han Yu’nun kurbanı değillerdi. Ancak varlıkları o hikâyeyle uyuşuyordu. Bu yüzden araştırmacılar bu yeni türü Hanyusuchus sinensis şeklinde adlandırdılar.
Lijima: ‘‘Modern timsahlar üzerine yıllarca çalıştım ancak nesli tükenmiş olmasına rağmen Hanyusuchus sinensis şimdiye kadar gördüğüm en hayret verici canlı.’’
‘‘Herkes ince burunlu ve küt burunlu timsahlara aşina ancak daha uzun ve ince kafatasına sahip modern timsahlar olan gavyallar daha az biliniyor. Hanyusuchus sinensis bir tür gavyal ancak asıl heyecan verici olan şey, diğer timsah familyaları ile ortak kafatası özellikleri taşıması. Bu kayda değer bir bilgi çünkü timsahların günümüzde dünya üzerinde gezinen üç familyaya evrilme sürecinin nasıl ve ne zaman gerçekleştiği gibi yüzyıllardan beri süregelen tartışmaları sonlandırabilir.
Eksik halka olarak kabul edilebilecek herhangi bir tür her zaman önemli bir keşif olsa da Hanyusuchus sinensis başka sebeplerden dolayı da büyük bir önem taşıyor. Öncelikle insanoğlu tarafından soyu tüketilmiş gibi görünüyor. Bulunan iki alt fosil gavyal örneğinde de şiddetli saldırılar ve hatta kafa kesme gibi eylemlere dair kanıtlar saptandı. Araştırmacılar ise ölümcül yaraları bahsi geçen dönemde kullanılan silahlar ile ilişkilendirdi.
Yoneda: ‘‘Elimizdeki iki örnek de insanlar tarafından öldürülmüş ve tür artık dünyada bulunmuyor. Bölgedeki sistematik timsah saldırılarına dair tarihsel kanıtlar da göz önünde bulundurulduğunda, Hanyusuchus sinensis’in yok olmasının sorumlusu insanlar gibi görünüyor.’’
‘‘Timsahlar üst düzey avcılardır ve tatlı su ekosistemlerinin sürekliliğinde önemli rol oynarlar. Bu tarihsel timsah kavgası günümüz insanlarına bir uyarı niteliğinde.’’
Yoneda’nın bu canlılarla yakından ilgili olmasının nedeni kendisinin 4000 yıl önce antik Çin toplumunun ortaya çıkışı üzerine çalışması ile ilgili olduğu düşünülebilir. Ayrıca birçok arkeolojik alanda, bazıları kültürel olarak çok önemli sayılabilecek timsah kemikleri ile karşılaşmıştır. Çin’de bulunan birçok farklı alandan çıkarılan bu kemiklerin, sadece Çin’in doğu merkezinde bulunan Yangtze Nehri bölgesinde yaşayan Çin timsahına (Alligator sinensis) ait olduğu düşünülüyor. Bu, Çin’in doğusundan kuzeyine ilerlemiş bir kültürel etkinin kanıtı olabilir ancak yeni keşif buna meydan okur nitelikte:
‘‘Hanyusuchus sinensis yani Çin gavyalının antik Çin uygarlığında bazı izler bıraktığını düşünen tek kişi ben değilim.’’
“Bazı Çinli karakterler ve hatta ejderha efsaneleri bu inanılmaz sürüngenden esinlenilmiş olabilir. Antik Çin’de insanlarla beslenen tek sürüngen bu olabilir.”
Takım üyeleri keşfin diğer yönlerini de araştırmaya devam ediyor. Alt fosiller, bazı yumuşak dokuların korunabileceği kadar yakın dönemden. Bu, Hanyusuchus sinensis’in hayat ağacındaki timsah dalına ne şekilde girdiğini anlayabilmemizi sağlayacak genetik malzemenin çıkarılabileceği anlamına geliyor.
Bölüm editörü: Burak Erdem