Arkeologlar Gizemli Taş Kürelere İlişkin Yeni Bilgiler Paylaştı
Çevirmen: Ceyda Aydın
Diğer gündem içeriklerimiz için tıklayınız.
Bristol Üniversitesi’nden arkeologlar, Ege ve Akdeniz boyunca uzanan kazı alanlarında bulunan gizemli taş kürelerin eski masa oyunlarına ait antik parçalar olabileceğini öne sürdü.
Daha önce yapılan çalışmalar, kürelerin belirli kümeler ve gruplar içerisinde çeşitli boyutlarda bulunduğunu işaret ediyor. Şimdi ise bu kürelerin işlevlerine dair yeni fikirler edinebilmek adına gruplar içerisindeki olası modellemeler keşfediliyor.
Küreler Santorini, Girit, Kıbrıs ve diğer Yunan Adaları’nda bulunan kazı alanlarında keşfedildi. Akademisyenler bu kürelerin sapan taşları, savurma topları, bir tür sayı sayma/ kayıt tutma sistemine ait parçalar veya sayaçlar/ piyonlar olabileceğine dair fikir ayrılığındalar.
Bristol Üniversitesi Antropoloji ve Arkeoloji Bölümü’nden araştırmacılar tarafından yazılan ve Journal of Archaeological Science (Arkeoloji Bilimi Dergisi)’ta yayımlanan bir çalışmada, ekip 700 taş kürenin ortak özelliklerini inceliyor. Santorini Adası’nın bronz çağından kalma bir kasabası olan Akrotiri’de bulunan kürelerin yaşları, 4500 ila 3600 aralığında olduğu düşünülüyor.
Küreler genellikle bir golf topundan daha küçük boyutlarda, renkleri değişiklik göstermekte ve farklı malzemelerden yapılmışlardır. Ege ve Akrotiri boyunca uzanan kazı alanlarında bu kürelerin konulabileceği veya yerleştirilebileceği, sığ yuvaları olan taş tabletler bulunmuştur.

Dr. Ferneé şunları söylüyor: ‘‘Çalışmanın en önemli keşfi kürelerin biri daha küçük biri daha büyük taşlar için iki ana kümeye uyduğunu bulmamızdır. Bu, kürelerin bir tür masa oyununda piyon olarak kullanıldığı hipotezini desteklemektedir. Küreler, bir tür sayı sayma sisteminden ziyade, ki bunun için daha fazla gruplama olması beklenirdi, büyük ihtimalle bu kümelere uymaları için biriktiriliyorlardı.”
Eğer bu küreler gerçekten bir masa oyunun parçası ise Levant ve Mısır’da bulunan Mısır Mehen’i ve Senet gibi örneklerin yanında en eski oyun örneklerinden biri olacaklar.
Dr. Trimmis ekliyor : ‘‘Bu kürelerin sosyal önemini gösteren belirli oyuklara yerleştirilme şekilleri, kürelerin sosyal iletişim için oynanan bir oyunun parçası olduğu fikrini daha da güçlendirmektedir. Bu durum, Bronz Çağı Egesinin sosyal etkileşimine yepyeni bir anlayış getirmektedir.’’
Araştırmanın sonraki aşaması, bulunan taş tabletlere de aynı metodolojinin uygulanması ve üzerindeki sığ yuvalarda kümelenme olup olmadığının keşfedilmesi olacak. Küreler ve tabletler ilişkilendirilmeye çalışılacak. Ekip ayrıca bu oyunun nasıl oynandığını canlandırmak için yapay zeka teknikleri kullanmayı umut ediyor.
Bölüm Editörü: Burak Erdem