Uçurumu Koruyan Korkuluk
Gorgon Kitaplığımıza göz atmak için tıklayınız.
Aşk bir bağımlılık mıdır?
Tarhan Gürhan yeni kitabı Uçurumu Koruyan Korkuluk’ta kişisel tarihinden notlarla aşka, ayrılığa, özleme dair konuşulması gereken ne varsa söylüyor. Okurlarını bir aşka bağlanmakla bir şeye aşkla, tutkuyla bağlanmak arasındaki tekinsiz yollarda gezdiriyor. Bu yollar ise bir yerden sonra uçurumlara varıyor. Böylece yüzleşmek, düşünmek ve tekrar düşünmek kaçınılmaz oluyor…
Tarhan Gürhan’ın yazdığı Uçurumu Koruyan Korkuluk Karakarga Yayınları’ndan çıktı.
***
Ne yazı ne şiir, ikisi de edebiyat değil. İnsanın yazısı, elyazısı, alınyazısı, olyazısı, yolyazısı. Bazen büyük okyanuslar gibi gözüken, hem içimizi hem aklımızı kavuran, yakan, susuzluktan boğulduğumuz bu çölden çıkmak için gereken yolluğumuz bizim. Yazı da yolluk şiir de. Uçurumdan da, azgın nehirlerden de, çölden de onlarla çıkıyor insan ve onlara çıkıyor. Tarhan Gürhan’ın Uçurumu Koruyan Korkuluk kitabı, Cemal Süreya’nın Uçurumda Açan kitabının adını hatırlattı, ‘uçurumda açan çiçek’ oldu. Uçurumda açıyor ama zehirli değil, yakıcı. Zehri atmak için kaçınılmaz olarak yakıcı.
Haydar Ergülen
***
Yıllar önce Alkoliçe – Kendini Kundaklama Dersleri ile aşkın ve ayrılığın haritasını çizen Tarhan Gürhan, Uçurumu Koruyan Korkuluk’ta ayrılıkla ve özlemle başa çık(ama)ma günlerini anlatıyor. Ayrılıkla başlayıp çöpe atılan şişelerle sona erdirilmeye çalışılan aşkın her hali, hayat ve ölümün kıyısında geziniyor. Gürhan’ın fişlerden dolaplara, peçetelerden gazetelere her anını kayda geçirdiği günlerinin bir araya geldiği ve bir aşkın anatomisini çizen bu kitap, sizi korkularınızla değil; korunması gereken uçurumların varlığıyla yüzleştiriyor.
Künye
Eser Adı: Uçurumu Koruyan Korkuluk
Yazar Adı : Tarhan Gürhan
Yayınevi : Karakarga Yayınları
Türü : Deneme
Sayfa Sayısı: 216
Yıllar önce Alkoliçe – Kendini Kundaklama Dersleri ile aşkın ve ayrılığın haritasını çizen Tarhan Gürhan, Uçurumu Koruyan Korkuluk’ta ayrılıkla ve özlemle başa çık(ama)ma günlerini anlatıyor. Ayrılıkla başlayıp çöpe atılan şişelerle sona erdirilmeye çalışılan aşkın her hali, hayat ve ölümün kıyısında geziniyor. Gürhan’ın fişlerden dolaplara, peçetelerden gazetelere her anını kayda geçirdiği günlerinin bir araya geldiği ve bir aşkın anatomisini çizen bu kitap, sizi korkularınızla değil; korunması gereken uçurumların varlığıyla yüzleştiriyor.