Tarih

Westcar Papirüsleri

Tarih Yazılarımız için Tıklayınız

Yazar: Joshua J. Mark
Çevirmen: İpek Ortaer Montanari

 

Westcar Papirüsleri

Antik Mısırlıların boş zamanlarında yapmaktan en çok hoşlandıkları şey hikâye anlatıcılığıydı. Yazıtlar ve resimlerin yanısıra hikâyelerin de sayıca fazla olması Mısır’da hikâye sanatının köklü bir geçmişe sahip olduğu kanıtlar. Bu hikâyeler tanrıların yaptıklarından tutun büyük maceralara, yaşamın anlamına dair derin düşüncelere ve büyülü olaylara kadar pek çok konuya değinmişlerdir.

En ilgi çekici hikâye koleksiyonlarından biri olan ve pek çok kez Mucizenin Masalları (Tales of Wonder) ya da Kral Keops ve Büyücüler (King Cheops and the Magicians) adı altında yayınlanan yazılar, Westcar Papirüsü’nden gelmektedir. Eski Krallık’ın (MÖ 2613 – MÖ 2181)  IV. Hanedanlık döneminde hüküm süren Kral Keops zamanına denk gelen bu hikâyeler, geçmişte ve günümüzde yaşanmış büyülü ve mucizevi olaylarla ve geleceğe dair ipuçlarıyla ilgilenir.

Westcar Papirüs’üne ait sayfalar, Altes Müzesi, Berlin. Kaynak


Bu el yazmasında, babaları eğlensin diye Keops’un her bir oğlu sırayla söz alarak kendi hikâyelerini anlatırlar. Sıra oğul Hardedef’e geldiğinde, Hardedef o anda bir mucize deneyimlemenin daha ilginç olacağını iddia eder ve bu amaçla bir büyücü ortaya çıkarır. Akabinde beşinci hikâye, V. Hanedanlık’ın ilk üç kralının büyülü doğum hikayesini konu alır ve böylece dördüncü masalın sonuç bölümüne değinmiş olur. Bunlar Antik Mısır’ın en eğlenceli hikâyelerinden bazılarıdır. Bu hikâyeler birbirlerine tema ve mekân bakımından öylesine karmaşık bir şekilde bağlanmışlardır ki bazı bilim insanları bu parşömeni kısa masallardan ziyade bir roman olarak kabul ederler.

Parşömenin Hikâyesi

Westcar Papirüsü en gözde masal türlerinin somut bir örneği olduğu için Mısır edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir.

Westcar Papirüsü İkinci Ara Dönem’e (M.Ö. 1782 – M.Ö.1570) tarihlenen bir parşömendir. Pek çok Mısır papirüsünde olduğu gibi o da adını kendisine ilk sahip olan kişiden, Henry Westcar’dan alır. Westcar bu parçayı 1824 yılında çıktığı Mısır gezisi sırasında satın alır. Bu parşömeni nereden ya da nasıl aldığını asla açıklamadığı için parşömenin kökeni belli değildir; hiç kimse bu parşömenin ilk olarak nerede bulunduğunu ya da hangi bağlamda keşfedildiğini bilmemektedir.

Bu eser MS 1839’da ünlü Mısırbilimci Karl Lepsius tarafından ya satın alınmıştır ya da yasa dışı yollarla ele geçirilmiştir. Lepsius papirüsü bir dereceye kadar okuyabilmiştir. 1890 yılında Adolf Erman tarafından Almancaya çevirilinceye kadar papirüsün içeriği hakkında gerçek bir ilerleme kaydedilmemiştir. Erman’ın çevirisi hikâyeleri “peri masalları” diye niteliyordu ve başlıklarında oldukça tutarlı bir şekilde “büyücü” ve “mucize” sözcüklerine yer verecek sonraki çevirilerin de gidişatını belirlemiş oldu.

Parşömen başlangıçta beş hikâye içeriyordu fakat ilk öyküden geriye son cümleleri dışında birşey kalmamıştır. Klasik Orta Mısırca dilinde hieroglif alfabesiyle yazılmıştır ve Hiksoslar zamanına dayanmaktadır (Lichtheim,215). Bu papirüs bir palimpsest (yeniden yazılmış parşömen) olarak tasarlanmıştır. Diğer bir deyişle, önceden üzerine başka bir şeyler yazılıp silinmiş bir elyazmasına işlenmişti. Papirüs parşömenleri pahalı malzemeler oldukları için eski bir belgeyi kazıyarak silip o papirüsü yeni bir çalışma için tekrar kullanmak yaygın bir uygulamaydı.

Parşömenin İçeriği

Bu durumda, ya Orta Krallık’ın (M.Ö. 2040 – M.Ö. 1782) son zamanlarında ya da İkinci Ara Dönem’de bir yazman, Eski Krallık’ta geçen bir hikâyeyi yazmak için parşömendeki eski yazıyı silmişti. Metnin bağlamı eserin tarihlendirilmesini sorunlu hale getiriyor. Bunun sebebi, papirüsün kendisinin İkinci Ara Dönem’e denk gelmesine rağmen hikâyelerin Orta Krallık zamanında yazılmış olmalarının kulağa daha mantıklı gelmesidir.

Westcar Papirüsü. Kaynak

 

Eski Krallık’ın çöküşünün ardından gelen ve zayıf bir merkezi hükümete sahip İlk Ara Dönem’den (M.Ö. 2181 – M.Ö. 2040) sonra Orta Krallık dönemi başlar. Mısır’ın en iyileri arasında sayılan Orta Krallık edebiyatı sürekli olarak Eski Krallık’ın “o güzel günlerine” geri döner. Genellikle, Neferti’nin Kehaneti’nde olduğu gibi, birisinin gelecekteki olaylarla ilgili “kehanette” bulunduğu Eski Krallık dönemine ait masalların yöntemlerine başvurur. Ünlü İpuwer’ın Öğütleri adlı eser, Eski Krallık dönemindeki istikrarın kaybolduğu ve kargaşanın hüküm sürdüğü bir Mısır’ı anlatır. Ülkedeki korkunç varoluş durumundan yakınan benzer tarzda bir eserdir. Bu eserin, İkinci Ara Dönem’den Yeni Krallık dönemine geçiş sırasında yazılmış olması muhtemeldir.

Öte yandan, İkinci Ara Dönem’de, Mısır hükümeti yalnızca ülkenin bir bölümünü yöneten Teb şehrinden oluşuyordu. Delta bölgesi ve Aşağı Mısır’ın bir kısmı yabancı Hiksosların elindeydi ve Yukarı Mısır’ın güney kesimi Nübyelilerin kontrolü altındaydı. Westcar Papirüsü gibi bir eser, İkinci Ara Dönem ya da Yeni Krallık (M.Ö. 1570 – M.Ö. 1069) eserlerinden ziyade Orta Krallık edebiyatının özelliklerini taşımaktadır. Mısırbilimci William Kelly Simpson eserin “12. Hanedanlık’a ait olabileceğini” iddia eder (13). Böylece Orta Krallık’ın en büyük hanedanlığının dönemine denk gelmiş olur. Mısırbilimci Verena Lepper da bu eserin Orta Krallık’ın 13. Hanedanlık döneminde yazılmış olabileceğini ileri sürer.

Bilim insanı Miriam Lichtheim’ın değerlendirmelerinden yola çıkıldığında papirüsün sıklıkla “Hiksoslar dönemine” tarihlendiğini görüyoruz. Eserin İkinci Ara Dönem’den Yeni Krallık’a geçiş döneminde, yani I. Ahmose’nin (M.Ö. 1570 – M.Ö. 1544) Hiksosları Mısır’dan defettiği zamanlarda yazılmış olması muhtemeldir. Bu varsayım Eski Krallık zamanında yaşamış efsanevi Keops ile oğullarının etrafında gelişen bir dizi masalı da mantıklı kılar; masalların, gelecek büyük kralların kehanetiyle bitmesi Yeni Krallık edebiyatının milliyetçi eğilimi ile uyumludur.


Hikâyeler

1 Numaralı Hikâye

İlk hikâye, Keops’un mucizeler gerçekleştiren krallar adına adak adanmasını buyurarak hikâyeyi övdüğü son kısım hariç (bu sahne sonraki iki kısımda da ortaya çıkar) kayıptır. Son kısımda Kral Zoser (M.Ö. 2670) ile büyük ihtimalle zeki bir mimar olan bilge veziri İmhotep’den (M.Ö. 2667 – M.Ö. 2600) bahsedilmektedir.

Firavun Khufu. Kaynak


2 Numaralı Hikâye

İkinci hikâye, 3. Hanedanlık’dan olduğu iddia edilen gizemli hükümdar Nebka’nın bir rahibin evinde konaklamasını anlatır. Rahibin karısı Nebka’nın maiyetindeki gençlerden biriyle ilişki yaşar ve rahip bu durumu fark eder. Bunun ardından rahip, balmumundan bir timsah yaratır ve bu timsahı gencin yıkandığı göle atması için bakıcıya verir. Göle atılan timsah canlanıp genç adamı gölün derinliklerine çeker. Rahip, bu mucizeyi görmesi için Nebka’yı göle götürür, timsahı yukarı çağırır ve onu tekrar balmumu heykele dönüştürür. Ardından Nebka’ya olan biteni anlatır ve karısı ile genç adamı idama mahkûm eder. Balmumu timsah tekrar hayata dönüp genç adamı alıp götürürken rahibin karısı ise yakılarak idam edilir.

3 Numaralı Hikâye

Üçüncü hikâyede, Kral Sneferu sıkılmıştır ve morali çok bozuktur; başrahibi, haremindeki en güzel kadınları alıp bir tekne gezisine çıkmasını önerir. Hep birlikte göle giderler. Kadınlardan biri saçındaki balık şeklindeki yeşil bir mücevheri kaybedip kürek çekmeyi bırakana kadar Sneferu’nun keyfi gayet yerindedir. Kadın, Snefru’nun mücevheri bir yenisiyle değiştirme teklifini de reddeder. Bunun üzerine kral, teknede bulunan başrahibi çağırıp bir şeyler yapmasını ister. Rahip, gölün suyunu ikiye ayırıp mücevheri alır ve sonra gölü eski haline getirir. Sneferu bu işten memnun kalır. Kadınlar kürek çekmeye devam ederler. Rahip ise ileride Şemot’un yazmanının da kullanacağı bir mucizeyle ödüllendirilir.

4 Numaralı Hikâye

Dördüncü hikâyeye gelindiğinde ise hikâyelerin gidişatındaki biçim düzeni bozulur. Çünkü Keops’un oğlu Hardedef, yaşadıkları zamanda gerçekleşen mucizelere rağmen, o ana kadar anlatılan hikâyelerin hep geçmişle ilgili olmasından yakınır. Krala çok iyi büyü yapan –daha önce kopmuş olan bir kafayı iyileştirmek gibi– ve pek çok gizli şeyi bilen bir adamdan bahseder. Keops bu adamı bulup getirmesini emreder. Hardedef bilge adam Djedi’yi alıp gelir; saraydan içeri girdiklerinde Keops, bir mahkûmun başının kesilmesini emreder. Djedi ise tanrıların isteğine ters olacağından bu büyüyü bir insan üzerinde gerçekleştiremeyeceğini söyleyerek onu durdurur. Yine de güçlerini bir kaz, bir su kuşu ve bir öküz üzerinde başarılı bir şekilde sergiler. Bunun ardından Djedi’ye Thoth’un tapınakları hakkında bir soru sorulur. Fakat Djedi, gelecek hanedanlığın krallarını doğuracak bir kadının, yani Reddedet’in, büyük oğluna ait sırları açığa çıkarma gücünün olmadığını söyler.

 

Thoth, Luxor Relief
Thoth, Luksor Rölyefi. Kaynak

 

5 Numaralı Hikâye

Beşinci masal Djedi’nin sancılı bir doğum geçirmekte olan Reddedet hakkında söylediği son satırlarla başlar. Tanrı Ra, İsis, Neftis, Mesenet, Heket ve Khnum’u kadına yardım etmeleri için yollar. Müzisyen ve dansçı kılığında eve gelerek Reddedet’in doğum yüzünden morali bozuk olan kocası Rewosre’u bulurlar. Adam yardım tekliflerini kabul eder ve böylece İsis, Neftis ve Heket, kadının üç çocuk doğurmasına yardım ederler. Bu çocuklar 5. Hanedanlık’ın ilk üç kralı olacak Userkaf, Sahure ve Kakai’dir. Rewosre minnettar kalır ve kılık değiştirmiş tanrılara bira mayalamaları için bir çuval tahıl verir. Tanrılar oradan ayrılırlar. Derken İsis, tanrıların çocuklara ya da ebeveynlerine mucizevi hiçbir şey vermediklerini hatırlar. Bu yüzden tanrılar üç tane kraliyet tacı yaratıp bunları tahıl çuvalına koyarak eve geri dönerler. Bahane olarak bir fırtına yaratırlar ve ıslanmaması için tahıl çuvalını evde bırakıp bırakamayacaklarını sorarlar.

Böylece çuval bir odaya kilitlenir ve tanrılar kendi yollarına giderler. İki hafta sonra Reddedet iyileşince bir eğlence düzenlemeye karar verirler; Reddedet’in hizmetçisi, Rewosre’nin müzisyenlere verdiği çuval dışında bira mayalayacak tahılları olmadığını söyler. Reddedet kadına bu çuvalı kullanmasını ve Rewosre’nin müzisyenler geri gelmeden çuvalı yeniden dolduracağını söyler. Hizmetçi odaya girince müzik ve ayin sesleri işitir. Bu durum karşısında korkar ve koşarak Reddedet’e işittiklerini anlatır. Reddedet odaya girince seslerin çuvaldan geldiğini fark eder ve üç kraliyet tacını görür. Oğulları kral olacağı için inanılmaz sevinir ama Keops’un bu durumu öğrenmesinden korktuğu için çuvalı bir sandığa kilitler. Birkaç gün sonra, bu sırrı Keops’a anlatmakla kendisini tehdit eden hizmetçisiyle bir tartışma yaşar. Kadın yolda giderken ne olup bittiğini anlatmak üzere erkek kardeşinin evinde mola verir. Kardeşi evin hanımını bu şekilde tehdit etmeye kalktığı için öfkelenip kadını kırbaçla döver. Hizmetçi su içmek için nehre koşar ve bir timsah tarafından yutulur.

 

 

Antik Mısır dönemine ait Timsah Heykeli. Kaynak 

 

Hikâye ve elyazması erkek kardeşin Reddedet’in evine gidip ne olduğunu anlatmasıyla son bulur. Hizmetçinin erkek kardeşi kadının üzüldüğünü görür ve neyin yolunda gitmediğini sorar. Reddedet hizmetçisinin olan biteni Khufu’ya anlatmak üzere kaçıp gittiğini ve yaşanacaklardan korktuğunu söyler. Bunun üzerine adam endişelenmemesini, sırrının güvende olduğunu söyler. Çünkü bir timsah az önce kız kardeşini yemiştir.

Hikayenin bu kısmında el yazması yırtılmıştır ancak diğer bilim insanları gibi Miriam Lichtheim da Reddedet’in içine su serpen erkek kardeş sahnesinin bu parçanın sonu olduğunu belirtmektedir. Mısırbilimci Verena Lepper daha uzun bir sonuç yazılmak istenmişse de papirüste yeterli boşluk kalmadığını belirterek bu fikre katılır.

 

Parşömenin Önemi

Westcar Papirüsü, en gözde masal türlerine örnek teşkil ettiği için Mısır edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Günümüzde de hem öğretici hem de oldukça eğlenceli pek çok didaktik masal vardır. Oysa ki Westcar Papirüsü’ndeki hikâyelerin öncelikli hedefi okuru eğlendirmektir. Mısırbilimci Rosalie David şöyle yazar:

Üst ve orta sınıfları eğitmeye ve bilgilendirmeye yönelik diğer masalların aksine bu metin, tarzı ve dili sayesinde, meddahlar aracılığıyla sözlü olarak aktarılan Mısır halk kültürünün bir parçasıdır. (212)


Yine de, David’in belirttiği üzere, bu hikâyeler 5. Hanedanlık’ın ilk üç kralının doğumlarındaki ilahi müdahaleyi vurgulayarak ve Keops ile oğullarını bir hikâye akşamı düzenleyen “sıradan insanlar” olarak göstererek “siyasi ve dini propaganda amacı” gütmekteydiler.
Hikâyelerin çok uzak geçmişi konu edinmesi günümüz okuyucularına tuhaf gelebilir; insanlara çoktan ölmüş kralların kutsal haklarını hatırlatmak hangi amaca hizmet edebilir ki? Lakin, Djedi’nin krallar hakkındaki kehaneti ve bu kralların üç tanrıçanın yardımıyla doğmalarını anlatan hikâye, ilahi varlıkların dünyevi meselelere duydukları ilgiyi ve tanrılar tarafından tasvip edilen hükümdarların önemini vurgulamış olabilir.

Neticede 5. Hanedanlık’ın uğraştığı başka problemler vardı. Mesela, 4. Hanedanlık hükümdarları Gize’de inşa ettirdikleri muazzam anıtlar için harcama yapmışlardı. Rahipler vergiden muaf tutuluyorlardı; kendilerine sürekli hizmet etmeleri ve ölülerin ruhlarını onurlandırmak adına gerekli ayinlere devam etmeleri için ödeme yapılıyordu.

Eski zamanlarda yaşamış insanların bir takım sorunlarla mücadele edip bunların üstesinden gelmiş olmaları, kendine özgü problemlerle boğuşan gelecek nesiller için bir teselli kaynağı olabilirdi. Westcar Papirüsü, ister Orta Krallık’ın başında ya da sonunda, ister İkinci Ara Dönem’de belirsiz bir zamanda yazılmış olsun, ilk okurları için etkili ve avutucu bir eser olmalıydı.

 

Redaktör:  Elif Nur Eryiğit
Editor: Melis Fettahoğlu-Hallier

 

Metnin orijinali için tıklayınız.

 

Related posts

Leave a Comment