Dünyayı Değiştiren On Orta Çağ Savaşı
Dünyayı Değiştiren On Orta Çağ Savaşı
Çevirmen: Haşim Durak
Orta Çağ’dan belirgin ve kalıcı bir etki bırakan on savaş. Daha ünlü olan Orta Çağ savaşları varken, bu karşılaşmalar ulusların ve bölgelerin yönünü değiştirmiştir. Beşinci yüzyıldan on beşinci yüzyıla uzanan aralıkta kronolojik olarak listelenmiştir.
I. Katalon Savaşı (Battle of Châlons) – 20 Haziran 451
MS 4. yy’ın sonunda Hunların Doğu Avrupa’ya gelişi Roma İmparatorluğu‘na karşı büyük bir meydan okumanın kanıtıdır. Attila’nın (406-453) liderliği altında, Hunlar çok büyük bir bölgenin kontrolünü almış ve diğer halkları tebaaları olmaya zorlamıştır. Hunların gücü, 451’in baharındaki Galya (Fransa) seferine kadar yenilmez gibi duruyordu.
Hunlar ve müttefiklerine, Vizigotlar, Frenkler ve diğer Germanik kabilelerce desteklenen Romalı general Aetius tarafından meydan okunmuş ve iki taraf Châlons şehri yakınındaki Catalaunian Ovaları’nda birbirleriyle karşılaşmışlardır. Savaşın bir çağdaşı olan tarihçi Aquitaineli Prosper şu şekilde betimler:
Oradaki katliamda ölenlerin sayısız olmasına rağmen -iki taraf da boyun eğmediği için- Hunlar bu savaşta yenilmiş gibi duruyordu. Çünkü aralarından hayatta kalanlar savaşma isteklerini kaybetmiş ve evlerine geri dönmüştü.
Savaş hakkında kaç binlerce insanın öldüğü de dahil olmak üzere bilmediğimiz çok şey var. Bazı tarihçiler savaşın o kadar önemli olduğuna inanmıyor ama diğerleri bunu Hun İmparatorluğu’nun çöküşü olarak görüyordu – hızlı bir son: Attila’nın 453’teki ölümünden sonra iç savaş ve eski tebaalarının ayaklanmalarıyla çökmüşlerdir. Bu sırada, Katalon Savaşı Batı Roma İmparatorluğu’nun son büyük zaferi olarak görülürken, Germanik halkların Batı Avrupa’nın odağı haline gelen bir dönem yaratmıştır.
II. Hulao Savaşı – 28 Mayıs 621
Tang Hanedanlığı (618 – 907), Çin uygarlığının altın çağı olarak biliniyordu ama bu Sui Hanedanlığı ile değiştirilmeselerdi mümkün olamazdı. Bu da Hulao Savaşı’nda meydana geldi.
Bir önceki sene Tang prensi Li Shimin, milattan sonraki ilk milenyumun büyük bir kısmında geleneksel Çin başkenti olan Luoyang şehrine karşı bir sefer düzenledi. Uzun ve sert bir kuşatmaya karşın şehir savunucuları dayanarak, savaş beyi Dou Jiande’nin destek kuvvet getirmesini umuyordu. 621’in baharında, Duo Jiande, Luoyang’ı rahatlatmak için 100.000 ve 120.000 kişilik bir orduyla yürüyüşe geçerken, Li Shimin kendi birliklerinden 10.000 kişiyle, onları oyalamak için, Hulao Geçiti’ni işgal etti.
Daha büyük bir güce sahip olmasına karşın Dou Jiande’nin ordusu haftalarca uzakta tutmuştu. En nihayetinde Li Shimin, Dou Jiande ve onun yorgun ve düzensiz adamlarını kandırarak Tang prensinin saldırdığı ve rakiplerini bozguna uğrattığı bir savaşa çekecekti – Dou Jiande de dahil olmak üzere 50.000 adam yakalanmıştı. Esirler Luoyang şehrine getirildiğinde şehir savunucuları anında teslim olmuştu.
III. Bedir Savaşı – 13 Mart 624
Batı Arabistan’da yapılan, iki taraftan sadece birkaç yüz kişinin savaştığı bu savaş İslam’ın kuruluşunda etkili olmuştur. İki yıl öncesinde Kureyş kabilesi, Peygamber Muhammed ve Müslüman takipçilerini Mekke şehrinden Medine şehrine gitmeye zorlamıştır. Bu da Mekke’deki ticareti rahatsız etmek amacıyla Müslümanlar ve müttefikleri tarafından gerçekleştirilen bir dizi baskın ve saldırıya yol açmıştır.
Bu düşük seviyeli mücadeleler Bedir Savaşı’yla sonuçlandı. Hz. Muhammed, Kureyş için silah taşıyan bir kafilenin önünü kesmek için 313 adam toplamıştı ama planları açığa çıkmış ve Kureyşli lider Ebû Cehil onlara saldırmak için 950 adamlık bir güç oluşturmuştu. İki taraf öncelikle şampiyonlarının dahil olduğu üçe üç bir savaşa başlamış, bunu ok saldırıları izlemiş ve ardından da Müslüman güçlerinin hücumu gelmiştir. Kureyş tarafı bozguna uğramış ve liderleri Ebû Cehil kaçarken öldürülmüştür.
Müslümanların zaferi en nihayetinde Hz. Muhammed’in Mekke’ye dönmesini sağlamış ve İslam dini Arap Yarımadası’na yayılmıştır.
IV. Fontenoy Savaşı – 25 Haziran 841
Fontenoy çağırıyorlar pınarını, köylünün bildiği köşkü,
Frenk ırkının kanının katliamı, yıkımı orada;
Ovalar ve orman titrer, ürperir; korku uyandırır sessiz bataklığı.
Savaşta ön cephede savaşmış bir asker olan Angelbert’e ait şiir.
Karolenj İmparatorluğu dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Batı Avrupa’nın büyük bir bölümüne hakim olmuştur. Hükümdarı Dindar Ludwig, diyarı üç oğlu arasında istediği gibi bölüştürmeye ömrü yetmeden ölmüştü. Babasının bölüşümü Luois’in en büyük oğlu I. Lothair’in hoşuna gitmemiş ve yeğeni II. Pepin ile birlikte iki kardeşine karşı savaş açmıştır.
Orta Çağ savaşı hakkında çok şey bilinmiyor ama II. Charles (Kel Charles) ve Louis the German’in zaferiyle bitmiştir. İki yıl sonrasında da Fransa ve Almanya olacak ülkeleri yaratacak olan Verdun antlaşması imzalanmıştır.
V. Hastings Savaşı – 14 Ekim 1066
Aziz Edward’ın 1066 Ocak ayındaki ölümü Anglo-Sakson İngiltere’de güç mücadelesine yol açar. Ülke iki istila görür – İlki Harold Godwinson tarafından yenilen Norveç Kralı Harald Hardrada tarafından yapılmıştır. Ardından Harold tahttaki iddasını Normandiya Dükü William’a karşı savunmak zorunda kalacaktır.
Anglo-Saksonlar ve Normanlar arasındaki çarpışma Hastings köyünün yakınındaki bir yerde gerçekleşirken, bir günlük uzun çarpışma Harold’ın ölümüyle sonuçlanır. 1066’nın sonunda William kral olarak taç giyer ve Anglo-Norman dönemi başlar. Bu Britanya Adaları kıta Avrupası arasında daha güçlü bağlar sağlar ve İngiltere’yi dünyada büyük bir güç olma yoluna yöneltir.
VI. Malazgirt Savaşı – 26 Ağustos 1071
Eğer Bizans İmparatorluğu bugünkü Türkiye’nin doğusunda böyle yıkıcı bir yenilgi deneyimlemeseydi Batı Avrupa’dan Kutsal Topraklara yapılan haçlı seferleri muhtemelen olmayacaktı.
Savaş, Selçuk Türklerinden bazı kayıp bölgeleri geri almak isteyen Romen Diyojen tarafından başlatılmıştır. Selçuk lideri Alparslan’a barış antlaşmasını yenilemek için elçiler yollarken, aynı zamanda Konstantinapol’den 40.000 adamlık bir güce liderlik eder. Romen’in seferi taktiksel hatalar ve firarlarla bozulmuş; kısa zaman içinde de Bizans, Selçuklular tarafından saldırıya uğramış ve yenilmişlerdir. İmparator Romen esir alınmış ve evine döndüğünde onu görevinden alan bir isyana tanık bırakacak şekilde Alparslan tarafından salıverilmiştir.
Malazgirt yenilgisi Bizans İmparatorluğu’nun çöküşünün başlangıcı olarak görülürken, Selçuklular ve diğer Türk halkları da Anadolu’yu hakimiyet altına almaya geliyorlardı. Bizanslılar, Batı Avrupa’dan askeri destek istemişlerdi – bu da Birinci Haçlı Seferi’nin katalizörlerinden biri olacaktı (1095 – 1099).
VII. Legnano Savaşı – 29 Mayıs 1176
Frederick Barbarassa (I. Friedrich), Kutsal Roma İmparatorluğu’nun diğer hükümdarları gibi İtalya’daki bölgelerini kontrol etmeyi çok zor buluyordu. Papalık tarafından desteklenen Venedik, Milano ve Cenova gibi şehirler İmparatorluğa karşı koymak ve daha büyük bir özerklik almak için 1167’de Lombard Ligi’ni kurdular. Barbarossa bu birliği yenmeye hevesliydi ve kuzey İtalya’ya birkaç sefer düzenledi.
İki kuvvet Legnano kenti yakınında karşılaştı. İmparatorluk ordusu Lombard süvarilerini bozguna uğratarak erken bir avantaj kazandı ama kararlı piyadelerle karşılaştıklarında Barbarassa’nın güçleri sert ve kanlı bir savaşta onları kıramamıştı. Lombardlar karşı saldırıya geçtiğinde ve Frederick atından düştüğünde ordusu paniklemiş ve kaçmıştı.
Kuzey İtalya’daki İmparatorluk gücü kaybedilmiş, büyük İtalyan şehirlerini büyük bir ölçüde kendilerini yönetecek şekilde bırakmış ve Avrupa Orta Çağı’ndaki en zengin kentler haline gelmişlerdir.
VIII. Bouvines Savaşı – 27 Temmuz 1214
1214 yılında Kutsal Roma İmparatorluğu, İngiltere, Flaman Bölgesi, Hollanda, Lorraine, Brabant, Linburg ve diğer ülkelerden oluşan bir birlik kuruldu – amaçları Fransa Kralı Philip Augustus’un (II. Philippe) gücünü yıkmaktı.
Birlik, 7500 kişilik Fransız ordusuyla karşı karşıya geldiğinde, kendi yanında 9000 kişinin üzerinde olan bir ordusu vardı. Ağır savaş giderek birliği yıpratıyordu ve İmparator IV. Otto neredeyse kendini esir düşmüş bulacaktı. Fransız güçleri günü kazanmış birkaç önemli esir almışlardı. Dahası, Fransa Krallığı’nı birkaç nesil daha Avrupa’nın lider gücü olma konusunda güçlendirmişti.
IX. Ayn Calut Savaşı – Eylül 1260
On üçüncü yüzyıl, Moğolların dünyanın gördüğü en büyük “kara imparatorluğunu” oluşturmak için Doğu Asya’dan çıktıkları gördü. Çin’den Macaristan’a kadar bölgeleri fethetmeye gittiler. Belki de en etkileyici seferleri Hülagü Han tarafından yapılmıştı – devasa bir orduyla Orta Doğu’ya doğru yürümüş, İran ve Bağdat’taki Abbasi Halifeliği’ni fethetmiştir. Moğolların, Nil Nehri’ne kadar gidecekleri, böylece Doğu Akdeniz’i kontrol edebilecekleri bir ülke kuracakları farz ediliyordu.
Mısır’da gücü yeni elde etmiş olan eski köle asker Memlüklar karşısında denklerini bulmuşlardı. Aynı şekilde Avrasya Bozkırlarından gelen Memlükler, Moğollarla aynı taktikleri kullandılar ve Moğol kuvvetini Ayn Calut’ta (şu anki kuzey İsrail) yok ettiler.
Memlüklerin zaferi Suriye’yi Moğollardan geri almalarına olanak sağlamış ve Hülagü Han’ın Orta Doğu fethini tamamlamasını önlemişti. Moğollar İlhanlılar’ı oluşturdular ve bir elli yıl daha Memlüklere karşı savaşmaya devam ettiler ama Cengiz Han’ın varislerinin şansı bu yenilgiyle bitmişti.
X. Grunwald Savaşı – 15 Temmuz 1410
Ayrıca Tannenberg Savaşı ve Žalgiris Savaşı olarak da anılan bu çatışma Töton Şövalyeleri olarak bilinen askeri bir düzene karşı Polonya Krallığı ve müttefiği Litvanya Büyük Dukalığı arasında idi. Töton Şövalyeleri, on üçüncü yüzyılın başından itibaren Doğu Avrupa’da büyük bir güç olmuş, pagan dinlerini yok etmeye çalışırken kendileri için bir bölge oluşturmuşlardı.
Polonyalılar ve Litvanyalılarla olan çekişmeleri on yıllardır sürüyordu ve nihayetinde Töton Şövalyeleri’ne karşı yapılan bu büyük savaşta Polonya-Litvanya birliğine yol açmıştı. 60.000 kadar erkeğin bu savaşta yer aldığına inanılıyor; bu da onu Orta Çağ Avrupa’sında yapılan en büyük savaşlardan biri yapıyordu.
Savaş, Töton Şövalyelerin yenilgisi ve çoğu liderinin öldürdüğü ya da esir alındığı şekilde bitiyordu. Savaşın hemen ardından gelen sonuçta askeri düzen topraklarının çoğunu tutabilmişti ama takip eden on yıllarda güç bakımından gerilemeye devam etmişlerdi. Bu sırada Polonya-Litvanya birliği sağlamlaşarak 18. yüzyılda, Doğu Avrupa’nın en büyük gücü olacaktı.
Yazının Orijinali için:
Editör: Serkan Alpkaya
Dünyayı Değiştiren On Orta Çağ Savaşı