• Home
  • Arkeoloji
  • Amazon Çiftçileri 4000 Yıl Önce Pirinci Ehlileştirdiler
Arkeoloji

Amazon Çiftçileri 4000 Yıl Önce Pirinci Ehlileştirdiler

Çevirmen: Arman Tekin

Arkeologların keşfine göre, Amazon çiftçileri 4000 yıl önce, Avrupalılar Amerika’yı kolonileştirmeden çok daha önce, ekinler daha çok ürün verebilsin diye yabani pirinci nasıl işleyeceklerini buldular.

Brezilya ve İngiltere’den uzmanlar, Antik Güney Amerikalıların büyük tahıllarla daha büyük pirinç ekinlerinin nasıl yetiştirildiğini öğrendiklerine dair ilk kanıtları elde etti ancak araştırma, 1492 yılında, yerli nüfusun ciddi ölçüde azaldığı zaman, bu uzmanlığın kaybedildiğini gösteriyor.

Brezilya’nın Rondonia Bölgesi’ndeki Guapore Nehri’nin yakınlarında geniş sulak alanlardaki ilk pirinç çiftçilerinin başarısına dair kanıt, günümüz bitki ıslahçılarının, Asyalı türlerine göre hastalığa karşı daha dirençli ve iklim değişikliğinin etkilerine daha adapte olan pirinç ekinleri yetiştirmesine yardım edebilir. Pirincin farklı türleri, ilk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce Çin’in Yangtze Nehri’nde ve aşağı yukarı 2.000 yıl önce Batı Afrika’da yetiştirilmişti.

Avrupa Araştırma Konseyi tarafından bir kısmı desteklenen Exeter Üniversitesi’nin araştırması ayrıca Güney Amerika’daki geniş sulak alanlarda ve alçak seviyelerdeki tropik ormanlarda yaşayan ilk yerleşimciler için ürün yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bölgenin eski sakinleri gıda için manyok, fıstık ve kırmızı biber tohumlarını ehlileştirmeyi başarmıştı.

Güneybatı Amazon’daki Sao Paulo Üniversitesi’nin 2014 yılında gerçekleştirdiği kazılar sırasında arkeologlar 10 farklı dönemden 16 farklı mikroskobik bitki kalıntısı örneğini analiz etti. Daha çok fitolit[1], sert, bitki hücrelerinden meydana gelmiş silikanın mikroskobik parçaları yüksek seviyelerde bulundu; bu, pirincin bölgede yaşayan insanların beslenmesinde büyük rol oynamaya başladığını ve zaman geçtikçe toprağı daha çok ekip biçtiklerini gösteriyor.

Farklı seviyelerdeki çeltik, yaprak ve kök kalıntılarının oranında değişimler görülmesi, Amazon yerlilerinin yerleşmeye daha fazla tahıl, daha az yaprak getirerek zamanla daha etkin hasatçılar haline geldiklerini akla getirmektedir. Yetiştirilen pirinç olan, Oryza sp, ayrıca Güney Amerikalılar tarafından ilk defa ekilen yabani pirince kıyasla zaman içerisinde daha da büyümüştür. Bu bölge, en azından 10.000 yıldır insanlar tarafından iskan edilmektedir.

Araştırmayı yürüten Exeter Üniversitesi’nden profesör Jose Iriarte: “Bu çalışma Güney Amerika’da besin sağlamak adına yabani pirincin yetiştirildiğinin saptanabildiği ilk çalışmadır. İnsanların, büyük ve çok daha büyük tohumlarla ekinleri yetiştirdiğini bulduk. Bu insanlar mısır, hurma, tarçın elması, kabak gibi yabani ve evcilleştirilmiş bitkileri yemiş olmasına rağmen, yabani pirinç önemli bir besin olmuş ve insanlar bunları göl ve nehir kıyılarında yetiştirmeye başlamıştır.

“İklimin daha ılıman olduğu ve sulak alanların genişlediği zaman bu önemli mevsimsel kaynak, diğer kaynakların dağınık ve seyrek olduğu zamanlarda taşkın zamanının en yüksek seviyede olduğu yerlerdeki olgun meyvelerdi, haliyle Monte Castelo sakinleri büyük pirinç yetiştirmeye başladı.”

Orta-Holosen dönemde tüm Amerika kıtalarında pirinç evcilleştirmesini kanıtlayan bu araştırma Exeter Üniversitesi’nden Lautaro Hilbert ve Jose Iriarte; Sao Paolo Üniversitesi’nden Elizabeth Veasey, Carlos Augusto Zimpel, Eduardo Goes Neves ve Francisco Pugliese; Northumbria Üniversitesi’nden Bronwen S. Whitney ve Oeste de Pará Federal Üniversitesi’nden Myrtle Shock’ın katkılarıyla yapılmış ve Nature Ecology and Evolution (Doğa Ekoloji ve Evrim) dergisinde yayınlanmıştır.


Yazının Orijinali İçin:

Amazon farmers discovered the secret of domesticating wild rice 4,000 years ago


Redaksiyon: Büşra  Erturan

Editör: Serkan Alpkaya

[1] Çeşitli bitki hücrelerinde bulunan silisli bir yapı olan fitolit, bitkilerin çürümesinden sonra arkeolojik toprakta birikir ve laboratuvarda ayrıştırılabilir. Fitolit analizleri, daha yeni bir teknik olmasına rağmen bitkilerin tanınması ve sonuçların mikromorfoloji çalışmalarıyla birleşmesiyle arkeolojik verileri tamamlıyor. (edn)

Related posts

Leave a Comment