Tarih

Veda Metinleri

Yazar: Cristian Violatti

Çevirmen: Deniz Yılmaz

Giriş

Vedalar MÖ 1500-1000 yılları arasında Hintliler tarafından yazılmış İlahi ve antik dini metinlerin tümüdür. Bu metinler Vedik dini tarafından kutsal olarak kabul edilen mitolojik dokümanları, şiirleri, duaları ve hatta dinî törenlerle ilgili usulleri içermektedir.

Vedaların Kökeni

Veda Metinleri – 19. yüzyıl

Vedaların kökeni, Orta Asya’dan gelen Aryanlar adında büyük bir göçebe grubun Hindukuş Dağları’nı aşıp Hint yarımadasına göç ettiği MÖ 1500’lere kadar götürülebilir. Oldukça büyük olan bu göç aynı zamanda bir istila olarak kabul edilmekteydi. Ancak bu istila hipotezi, günümüz bilim insanlarının hiçbiri tarafından kabul görmemektedir. Dil bilim çalışmalarına göre Aryan dilinin Hint yarımadasının yerel dillerinden daha egemen olduğunu söyleyebiliriz. Veda metinlerinin dili olan Sanskrit dili bugün Güney Asya’da konuşulan modern dillerin büyük bir kısmının atasıdır.

Bu metinlerin yazarları hakkında pek bir şey bilmiyoruz. Çünkü Vedik geleneği yazarlardan ziyade fikirlere odaklanma eğilimindedir; bu, kişinin haberciden etkilenmeden metne bakmasını sağlar. Doğası gereği dinî bir yapısı olan Vedik edebiyat bu bakımdan antik Hint rahip sınıfı olan Brahmanların dünya görüşünü, ruhani kaygılarını, sosyal tutumlarını yansıtır.

Vedalar ilk olarak MÖ 1500-1000 civarlarında günümüzde Pakistan ve kuzeybatı Hindistan olarak bilinen Hint yarımadasının kuzeybatı bölgesinde ortaya çıkmış ve yazıya dökülmeden evvel nesiller boyunca kulaktan kulağa aktarılmıştır. Tıpkı Homeros Destanları gibi Vedalar da farklı dönemlerde ortaya çıkmışlardır. En eski metin olan Rig-Veda’nın hangi tarihlerde ortaya çıktığı bilgisine erişmek mümkün değildir. Bütün bir derlemenin MÖ ikinci bin yılın sonunda tamamlandığı düşünülmektedir.

İçerik ve Yapı

Temel Vedik metinler Samhita koleksiyonu olarak bilinen dört Veda’dan oluşur;

Rig-Veda: İlahi Duaların Bilgisi  (Anlatı)

Sama-Veda: Melodilerin Bilgisi  (Şarkı)

Yajur-Veda: Kurban Etme Yöntemleri Bilgisi (Dinî Tören Usulleri)

Atharva-Veda: Bir grup rahipten sonra adlandırılan Sihirli Formüllerin Bilgisi 

Rahip sınıfı bu metinlerin basımında ve yayımlanmasında tekel olduğu için Vedalar ile ilgili genellikle güçlü bir ön yargı vardır.

Rig-Veda, 1028 ilahiden oluşan ve mandala olarak adlandırılan 10 kitaba ayrılmış Vedik koleksiyonun en büyük ve önemli metnidir. Bu zor metin, oldukça muğlak  bir şekilde yazılmış, metaforlar ve kinayelerle dolu olduğu için modern okuyucunun anlamasını zorlaştırmaktadır. Neredeyse tamamen Rig-Veda’ya ait kıtalardan oluşan Sama-Veda, ilahi olarak tasarlandığı için farklı bir şekilde düzenlenmiştir. Yajur-Veda, Siyah ve Beyaz olarak ikiye ayrılan, dinî gelenek ve ritüellerin nasıl uygulanması gerektiğini açıklayan düzyazı yorumlar içermektedir. Daha folklorik tarzda yazılan Atharva-Veda tılsımları ve büyülü sözleri anlatır.

Tanrıların çokluğunu yansıtan Vedaların büyük bir kısmı fırtına, ateş ve rüzgâr gibi doğa olayları ile ilişkilidir. Mitolojinin bir kısmı olan Vedik metinler birçok yaratılış öyküsü içerir ve çoğu birbiriyle bağdaşmaz. Bazen Vedalar belirli bir tanrıyı en büyük tanrı olarak gösterir ama sonra başka bir tanrı hepsinden üstün sayılabilir.

Hindistan yerlileri tarafından Vedik metinlerden önce uygulanan bazı ritüeller varlığını hâlâ Vedalarda sürdürmektedir. Aryan göçlerinden önce Hindistan’da bulunan ve eski Hindistan’ın en eski dini olarak kabul edilen Vedik öncesi din; yıldızlara, dağlara, nehirlere, ağaçlara, hayvanlara ve taşlara ait olan birçok ruhtan oluşan totemik ve animist bir dindi. Bir kısmı iyi, bir kısmı şeytani olan bu ruhlar ancak gelişmiş büyü yetenekleri ile kontrol edilebiliyordu. Bu eski dinin izlerine günümüz Vedalarında rastlamak hâlâ mümkündür. Örneğin Atharva-Veda’da çocukları ilgilendiren, düşükten korunma, uzun yaşam, şeytani ruhları kovma, uyku getirme ve düşmanları yok etme büyüleri vardır.

Tanrılar ve Mitoloji

Rig-Veda birçok tanrıya değinmesine rağmen içlerinden bazılarına daha fazla dikkat çekmektedir. İlahilerin yarısından çoğu o dönemin en çok bilinen üç tanrısından söz etmektedir: İndra (250 ilahi), Agni (200 ilahi) ve Soma (100 civarında ilahi)

Yıldırım tanrısı olan İndra Hint Pantheonunun başıydı. Ancak bazen gök ya da savaş tanrısı olarak da anılmaktaydı. Vedalar İndra’yı “Yıldırım Savuran Tanrı” olarak betimler ve şeytani yılan Vritra’yı öldürdüğü hikâyesi içlerinde en ünlüsüdür. Efsaneye göre Vritra dağdaki tüm suyu ininde tutuyordu ve İndra bu suyu serbest bırakmak için iblisi deviren tanrıydı.

“Maruts aşkına, Vritra’yı katlettim;

Büyük öfkemle büyüdüm;

Ben ki yıldırım fırlatanım 

İnsanoğlu şimdi özgürce parıltılı sularında süzülebilir.”

Bu hikâye derin bir öneme sahip: Geçimini tarımdan kazanan insan topluluklarının sağlığı için su hayati bir önem taşır. Suları kendine saklayan yılan, doğal akışı bozarak insanların servet ve gıda dolaşımına engel olur. Bu yüzden İndra dengeyi eski hâline getirmek için savaşmalıdır.

“Ejderhayı alt eden, yedi nehri serbest bırakarak bütün gücüyle Vala mağarasına sürdü,

İki taş arasında iki ateş ve kahramanların savaşının habercisi olan Begat,

O, İndra.”

(Rig-Veda, 2.12.3)

“O gelmeden Dünya ve hatta Cennet bile diz çöker, her nefesinden önce dağlar titrer, 

Soma’yı içmesiyle, şimşekle kuşanmasıyla, yıldırımı savunmasıyla bilinen

O, İndra”

(Rig-Veda, 2.12.13)

Ateş tanrısı Agni, Khajuraho, Madhya Pradesh, Hindistan, 11. yüzyıl

Soma, kutsal Soma bitkisiyle ilişkilendirilen, suyunun tanrılar ve insanlar için ilahi ve zehir giderici olduğu söylenen bir bitkidir. Vedik edebiyatta sıklıkla önemli tanrı olarak bahsedilen ateş tanrısı Agni, ruhun ışıltısı olarak da bilinen ruhani dünyanın ve ateşli hayatın sembolü, doğadaki canlı ve cansız hayatın temelidir. Agni bir nevi yaşam ve ölüm arasındaki ulak olarak görülürdü. Kremasyon (ölü yakma) işleminin, ruhu ölümden yaşama uğurladığına inanılır ve bu yüzden Agni’ye inananlar öldükten sonra yakılır ve yakılan ruhların yolculuğundan Agni sorumlu tutulurdu. 

Bir diğer önemli tanrı ise genellikle cennet ile ilişkilendirilen Varuna’dır. Vedaların en etik ve ideal tanrısı olarak geliştirilen Varuna, güneş gibi büyük gözleriyle dünyayı izler ve her şeyi bildiği söylenen bu tanrı dünyanın kusursuz ve adil bir şekilde işlemesini sağlar. Varuna aynı zamanda ilahi bir yasa olarak bilinen Rita’nın kurucusu ve temsilcisidir. Rita ayrıca doğruluğu ilk kabul edilen yasadır ve ilahi yargıdan kaçınmak isteyen bütün insanların uyması gereken ilahi ve ahlaki bir bütündür.

Vedalarda ayrıca diğer tanrılar tarafından kurban edilen ilkel tanrı Purusha’ya ait bir ilahi vardır:  Purusha’nın zihni ay, gözleri güneş, başı gökyüzü ve ayakları dünyadır. Aynı pasajda kast sisteminin dört büyük sınıfına ait ilk izlere rastlayabiliriz:

Brahmanlar: ya da rahipler (Purusha’nın ağzından çıkanlar)

Ksatriyas: ya da askeri yöneticiler (Purusha’nın kollarından çıkanlar)

Vaishyas: ya da halktan kişiler (arazi sahipleri, tüccarlar gibi) (Purusha’nın uyluklarından çıkanlar)

Shudras: ya da çiftçi ve köleler (Purusha’nın ayaklarından çıkanlar)

Mitler inançların, inançlar ise deneyimlerim birer ürünüdür. Bu mit, suyun en önemli değer olarak kabul edildiği bir tarım ülkesinin deneyimlerini yansıtmaktadır. Tarımın önemini anlatan mitlere birçok kültürde ve ejderha katliamı konulu mitlere tüm dünyada rastlanır; bunlar özellikle Hint-Avrupa geleneklerinde görülmektedir. 

Geç Vedik Dönem

Vedik dönemlerde ritüellerin evrende düzen sağlamak için kritik bir öneme sahip olduğuna ve kurban seremonilerinin evrenin sorunsuz bir şekilde işlemesine yardımcı olduğuna inanılırdı. Bir bakıma seremoniler tanrılar ve insanlık arasındaki anlaşmanın bir parçası olarak görüldü. Böylece insanlar kurban verip ritüelleri yerine getirdikçe tanrılar onları korumaları altına alarak refahlarını sağlardı.

Ancak doğa, dinî ritüellere kayıtsız kalmış ve bu yüzden olaylar kötüye gittiğinde toplum, rahipleri yetersizlikle suçlamıştır. Rahipler doğaya hakim olmaya çalışırken onun karşısında aciz kaldıklarını kabul etmek istememiş ve tanrıların düşük nitelikteki önerileri reddettiklerini söylemişlerdir. Rahiplere göre bu durumun çözüme kavuşması için asillerin daha çok destek vermesi gerekliydi. Brahman rahipler kendilerine verilen imtiyazların kesilmesini reddederek ritüellerin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğini, kullanılacak malzemenin tam miktarını, kalitesini ve kutsal formüllerin eksiksiz telâffuzunu anlatan yeni bir literatür geliştirdiler. Brahmanlar olarak bilinen bu yeni metinler, Vedik metinler koleksiyonuna MÖ 6. yüzyıl civarında eklendi. Rahipler, eğer kurban ritüelleri tam olarak söyledikleri gibi uygulanırsa tanrıların buna kayıtsız kalamayacağını iddia ediyordu. Bu yeni ritüellerin hiçbir işe yaramadığı ortaya çıktığında Hint toplumunun büyük bir kısmı bu ritüellerin ve kurban seremonilerinin çok abartıldığına inandı.

Geç Vedik Dönem boyunca (MÖ 800-500) rahip sınıfı ciddi bir şekilde sorgulandı. Bütün ritüeller, adaklar, adakların ve seremonilerin anlatıldığı kanunnameler ve diğer bütün dinî öğeler gitgide reddedildi. Geleneksel Vedik adetlerine karşı olanların bir kısmı ise ruhani gelişim arayışı içinde dünyevi zevkleri reddedip aile hayatından vazgeçmiş ve münzevi olarak yaşamaya karar vermişlerdi. Spekülasyonlarının ve felsefelerinin bir kısmı Upanishads[1] isimli metinlerin altında derlenmiştir. Bu yeni ruhani yaklaşımda meditasyon, bekârlık ve oruç gibi pek çok uygulama birbirleriyle bağlantılıydı.

MÖ 7. yüzyıl civarında, Hindistan’da Vedik geleneğe başkaldırı olarak dünyadan vazgeçme kültürünün gelişimi görüldü. Bu kültürün kökeni, geleneksel Hint rahip sınıfı tarafından “kafir” olarak kabul edilen birçok Hint dinine dayanıyordu. Tutucu rahipler tarafından himaye edilen ve kökeni bu zamana dayanan Charvaka, Jainism ve Budizm gibi akımlar zamanla etkisini yitirdi. Bu durum Vedik hegemonyanın sona ermesiyle, dinî yaşamın odağını yüzeysel ayinlerden ve kurban törenlerinden uzaklaştırmasıyla ve bazı sorulara cevap bulmak için yapılan içsel manevi arayışlar olarak değiştirmesiyle sonuçlanacaktı.

Yüzyıllarca Hint toplumu üzerinde hâkimiyet kuran Vedalar, zamanla şekil değiştirerek varlığını sürdürebilmiştir[2].

Yazarın Kaynakçası

Buswell, R. The Princeton Dictionary of Buddhism. (Princeton University Press, 2013).

Durant, W. Our Oriental Heritage. (Fine Communications, 1997).

Fortson, B. Indo-European Language and Culture. (Wiley-Blackwell, 2009).

MacKenzie, D. Crete & Pre-Hellenic Myth and Legends. (Random House UK Ltd., 1996).

Mackenzie, D. Indian Myth and Legend. (BiblioLife, 2009)

Puhvel, J. Comparative Mythology. (Johns Hopkins University Press, 1989).

Wilkinson, P. Eyewitness Companions. (Dorling Kindersley Publishers Ltd, 2008).

Editör Notu

Yayımlamış olduğumuz Veda metinleri, sonrasında devam edecek “Uzak Doğu Dini” ve “Uzak Doğu Edebiyatı” yazıları açısından bir başlangıç niteliğindedir. İlerleyen zamanlarda metinde geçen tüm kavram, dönem ve akımlar daha detaylı bir şekilde verilecektir. Yayımlamış olduğumuz bu yazı, ancient.eu sitesi üzerindeki bir metnin çevirisi olup genel bir fikir beyan etmektedir. Ancak bazı noktalardaki bilgi yanlışları Gorgon Dergisi yayın kurulumuz tarafınca belirlenmiş ve gerek metin üzerinde gerekse bu notun devamındaki dipnotlarla bu kısımlar belirtilmiştir.

[1]  Metnin orijinaline bakıldığında Upanishadlar, brahmanların geleneksel vedik adetlerine karşı tavrın getirdiği bir arayış sonucunda Brahmanlar tarafından kaleme alınan spekülasyonlar ve felsefe öğretileri olarak verilmiştir. Ancak Upanishadslar, Hinduizmin temel düşünce ve bağlamlarını içeren, sonraki dönemlerde Budizm ve Jainizm’in de öğretilerinden yararlandığı Sanskrit dilinde yazılmış antik metinlerdir. Buna bağlı olarak özünde hayatı, ahlakı ve insanlığı sorgulayan ve bu yönde öğretilerle ışık tutmaya çalışan bir yönü olması nedeniyle bir grubun düşünce ve inançlarına bağlamak sakıncalıdır. Kaynak

[2] Metnin orijinalinde Vedaların yerini yeni inanç sistemlerine bıraktığı belirtilmiştir. Ancak vedalar günümüzde şekil değiştirerek gelmiş ve hâlâ geçerliliğini korumaktadır. (E.N.)

Editör Kaynakçası

Kaya, K. Buddhistlerin Kutsal Kitapları, İmge Kitabevi, Ankara, Aralık 1999.

Kaya, K. Hint Mitolojisi Sözlüğü, İmge Kitabevi, Ankara, Şubat 1997.

Kaya, K. Hinduizm, Dost Kitabevi, Ankara, Şubat 2001. (Telif)

RİGVEDA, (Çev. Korhan Kaya), Hasan Ali Yücel Klasikleri, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ekim 2018.

Upanishadlar, (Çev. Korhan Kaya), İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ekim 2008.

Original article by  Cristian Violatti / Ancient History Encyclopedia

https://www.ancient.eu/The_Vedas/

Redaktör: Martı Esin Şemin

Editör: Arman Tekin

Related posts

Leave a Comment